Sanatçı, önce kendine, kendi vicdanına, sonra da her şeyini borçlu olduğu toplumuna karşı sorumludur. Ya-zarlar, toplum ve kişilerinin sözcüsüdür. Ayrıca toplumuna yön de verir. Her zaman daha iyiyi vermek için kendi kendisiyle yarışır.
1.Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi, bir sanatçıdan beklenmez?
A) Sanatçı, önce kendine karşı sorumludur
B) Sanatçı, toplumsal sorumluluklarının da bilincinde olmalıdır
C) Sanatçı kendini toplumun sözcüsü görmelidir
D) Sanatçı toplumuna yol gösterici olmalıdır
E) Sanatçı toplumuna en iyiyi vermede başka sanatçılarla yarışmalıdır.
Bir toplumda insanların eğitim ve sağlık açısından kalitelerinin artması ve birbirlerine duydukları güvenin gelişmesi, başlı başına arzu edilir bir durum olmak dışında, toplumsal açıdan da olumlu etkiler yaratan hususlardır. Bu etkilerin başında ekonomik büyüme ve demokrasinin güçlendirilmesi gelir. Bir başka deyişle, sadece fizik ve mali sermaye değil aynı zamanda insan sermayesi yüksek olan toplumlar daha hızlı ve istikrarlı büyürler.
2.Yukarıdaki parçada asıl anlatılmak istenen nedir?
A) Toplumların ekonomik olarak gelişmesinin gerekliliği
B) Toplumların gelişmesi için insanların ve sağlık hizmetlerinin gelişmesinin gerektiği
C) Toplumların gelişmesi için aydınların yetiştirilmesinin bir zorunluluk olduğu
D) Büyük toplumların kaliteli ürünler vermesi gerektiği
E) Toplumumuzun gelişmesi bir bütündür, her koldan sağlanmalıdır.
Türk edebiyatı denilince insanların aklına yakın dönem gelir. Oysa Türk edebiyatının yazılı kaynaklarını 8.yy’a kadar götürmek mümkün, tabi birde bunun sözlü dönemi var ki o daha eskilere gidiyor. İnsanımıza bunu iyi öğretmek gerekir. Kendi köklerini bilme-yen bir nesil geleceğe attığı her adımda tereddüt yaşar ve adımları sağlam olmaz. Bizler bundan mahrum kaldık, bari yeni nesli bu zenginliğin farkına vardıralım ki kendini geleceğe daha iyi hazırlasın.
3.Yukarıdaki parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Edebiyatımızın köklü bir tarihi olduğuna
B) Kendisinin edebiyat tarihini yeterince öğrenmediğine
C) Gelecek için önce geçmişin iyi bilinmesi gerektiğine
D) Türk edebiyatının sözlü ve yazılı dönemlerinin olduğu
E) Türk edebiyatın tarih ile iç içe incelenmesi gereğine
Ozanlara şiir yazarken çoğu kez düşünce ve duygularını; sözcüklerin yan anlamlarından, onlara verdikleri yeni değerlerden, sözcüklerin duygu değerlerinden ve yarattıkları yakın ve uzak çağrışımlardan yararlanarak dile getirirler. Bu yararlanma ya ozanın sözcükleri bilinçli olarak araması seçmesiyle sağlanır, ya da bu sözcükler onun bilinçaltında hazırlanır, dizilir ve günün birinde, bir anda dudaklarından dökülüverir.
4.Bu paragrafta en uygun başlık aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Şiirin Anlam ve Çerçevesi
B) Şiirde Duygunun Önemi
C) Şiirde Sözcükler ve Çağrışımları
D) Sözcüklerdeki Duygu ve Değerler
E) Yazıda Sözcüklerin Görevi
Her ne kadar kadın ve çocuklar geleneksel aileye oranla daha çok özgürlüğe sahipseler de babanın aile içindeki denetimi gecekondu ailesinde de son derece güçlüdür. Örneğin, çocukların iş ve eş seçme özgürlükleri, kırsal aileye oranla daha yaygındır. Buna karşılık, hemen hemen bütün önemli konularda karar baba tarafından verilir.
5.Aşağıdaki seçeneklerin hangisi bu paragrafın giriş cümlesi olur?
A) Ailevi kararlar artık ortaklaşa alınmaya başlanmıştır.
B) Her çocuk özgürce kendi seçimini yapmaktadır.
C) Anneler eskiye göre evde daha yetkilidir.
D) Baba, geleneksel ailelerde evin tek hakimiydi.
E) Şimdiki toplumlarda kadın ve çocuklar da söz hakkına sahiptirler.
(I) Yazdıklarımdan çok okuduklarıma bağlanıyorum ben. (II) Yapıtım yayımlandıktan sonra ona yeniden bakma, onu yeniden okuma isteği duymam. (III) Kendi yapıtımdan öğreneceğim bir şey olmadığını bilirim. (IV) Başkalarının yapıtlarından ise çok şey öğrenebilirim. (V) Nasıl yazılması gerektiğini de, nasıl yazılmaması gerektiğini de.
6.Verilen cümlelerin hangisinden sonra “Oysa on kez okuduğum, her okuyuşta tat aldığım yapıtlar vardır.” cümlesi getirilirse anlam akışı bozulmaz?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E)V.
Her sanat yapıtı gibi roman da kendisine bilinçli bir muhatap olarak yaklaşılması gereken bir türdür. Çoğu okuyucu, maalesef romanı sadece hoşça vakit geçirmeye yarayacak bir takım meraklı olaylar dizisi olarak algılamakta ve öylesine okuyup geçmektedir. Halbuki roman, —-.
7.Düşüncenin akışında göre parçanın sonunda aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) deşilmesi, keşfedilmesi gereken nice eğlenceli hazineler barındırır
B) çok eğlenceli bir türdür
C) zamanı boşa harcamamak için birebirdir
D) çıkarılması gereken dersler içerir
E) okunduğunda insanları gülmekten kırıp geçirir.
8.“Kitabı her yönüyle severim. Anlattıklarına dalıp gitmekten yapraklarına dokunmaktan taze mürekkebin kokusunu almaktan çevrilen yaprakların çıkardığı hışırtıdan hoşlanırım. Odamdan dışarıya çıktığım zamanlar, yanıma bir kitap almayı hiç unutmam. Ne olacağı bilinmez ki? Kalabalık içinde insanın içine ansızın yalnızlık çökebilir.” diyen bir kişi, niçin kitap okumaktadır?
A) Mürekkep kokusunu sevdiğinden
B) Kitabın sayfalarını çevirirken haz duyduğundan
C) Kitabın, kendini yeni dünyalara götürdüğünden
D) Yalnızlık duygusundan kurtulmak için
Reşat Nuri, bir gün bürosunda otururken, bir delikanlı gelir ve bir öykü yazdığını söyler; üstadın okumasını, beğenirse yayınlanmasını rica eder. R. Nuri öyküyü bir iki kez okur, gözden geçirir ve “Bundan bir şey anlamadım.” der, delikanlı uzun uzun açıklamaya çalışır.”Ben burada şunu demek istemiştim, burada da bunu demek istemiştim…” Ahmet Mithat, dayanamaz bağırır: “Ne demek istedinse öyle yazsaydın be adam!”
9.Reşat Nuri’nin öyküde bulunmasını istediğini nitelik aşağıdakilerden hangisiyle adlandırılabilir?
A) Yalınlık B) Akıcılık C) Açıklık D) Bütünlük E) Orijinallik
Yaşamımda paraya çok değer verdim. Günlerden beri bütün yaşamımın bilânçosunu yapıyorum. Gördüm ki ne kadar iyi, mutlu anım varsa, hepsi parasız elde edilmiş. Bilakis para yüzünden başıma gelmeyen kalmamış. Bu dünyanın gerçek zevklerini müzik, dostluk, sevgi anlayamadan gidiyorum işte.
10.Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) dolu yaşamı dolu yaşamak dileğinse paran olmalı.
B) Gerçek yaşamın zevkleri arasında dostluk da yer alır.
C) Paranın bulaştığı yerde boş yere mutluluk aramayın.
D) Paraya hak etmediği değer vermek, yaşamı harcamaktır.
E) İnsanlıktan çıkmak istiyorsan paraya önem ver.
İnsan kendini durmadan eğiten yani yenileyen bir düzeye vardı mı hatta onu aşmaya çalıştı mı genç sayılır. Ömer Asım, Hıfzı Veldet, dinç kalmasını başarmış insanlarımızdır.
11.Parçaya göre genç kalmanın sırrı nedir?
A) Durmadan okumaktır
B) İyi bir eğitim görmektir
C) Kendini sürekli eğitmektir
D) Yeniliklerden korkmamaktır
E) Sorumluluklarının bilincinde olmaktır
İnsanlara yaşamak için ümit, kuvvet ve neşe veren yazılardan hoşlanırım. Zaten tam bir refah inde ya-şamıyoruz; bir de yazılar karanlık, kötü şeylerden bahsederse bize, o zaman insanları bir havana koyup ezmiş oluruz.
12.Yukarıdaki parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanlar refah içinde yaşamalı
B) Kötü yapıtlar okunmamalı
C) Yaşamın güzel yanlarını bulmaya çalışmalı
D) Gelecekten ümidi kesmemeli
E) Yazılar, okuyucuda yaşama sevinci uyandırmalı
Denemecinin işi yalnız kendisiyledir. Hep kendisini gözden geçirir, kendisini yoklar; ama asıl anlattığı insandır, yaşamdır. İnsanın düşünce gücünü geliştirmek, belirli bir konudaki yaygın ve yerleşik düşüncelere değişik açılardan eğilerek yeni yorumlar getirmek özgür düşünebilmeye ortam hazırlamak, insanın kalıplaşmış değer yargılarını, düşünce tabularını kırma-sına yardım etmek, bunları yaparken de kesin sonuçlara varmaktan kaçınmak en belirgin özellikleridir.
13.Bu parçadan deneme türü ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Denemecinin işi kendisiyledir.
B) Deneme türü teknik ustalık gerektirir.
C) Özgür düşünebilmeye ortam hazırlar.
D) Kişilerin yorum güçlerini geliştirip kalıplaşmış düşünceleri ortadan kaldırır.
E) Kesin sonuca ulaşmaktan çok düşünce gücünü geliştirir.
Yaşayarak biliyorum, her yaş güzel. Mevsimlerden ilkbahar da güzel, sonbahar da; yaz da, kış da. Soğuk ısırırken bedenimizi sıcak dalgalar hissetmediniz mi yüreğinizde hiç? Karlı teperlerde beyaz düşlere dalmadınız mı? Yaşama sevinci kök salmışsa yüreğinize bunu mevsimler de solduramaz, yıllar da.
14.Parçaya göre, yaşamı güzel kılan asıl neden aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tatlı hayaller kurmak
B) Yüreğinde sıcak duygular taşımak
C) Her mevsimi sevmek
D) Her yaşta güzellikler bulmak
E) Yaşama sevinci duymak
15. Aşağıdakilerden hangisi, bir paragrafın giriş cümlesi olabilir?
A) Bu dediklerim herkes için geçerlidir.
B) Artık insanları ben de düşünüyorum.
C) Günümüzde insanı seven insan sayısı azalıyor.
D) Onun şiirleri de çağdaşlarınınkiler gibi.
E) Bu, sanatın bir başka boyutudur.
(I) Bence edebiyat, beynin en seçkin çalışma ve buluşlarından biridir.(II) Gezegenlerimizin kütüğüne adlarını yazdıran ülkelerin hepsinin iyi, kötü, etkili, etkisiz, yeterli, yetersiz bir edebiyatı vardır. (III) Kimi ülkelerin edebiyatları, dünya haritasındaki yerine, ekonomisinin gücüne, uygarlığın neresinde bulunduğuna ve sosyal yapısındaki düzeye göre değerlendirilir. (IV) Edebiyat, her yana ışık saçma, her şeyi aydınlatma işlevini yürütür. (V) Asya’nın Afrika’nın yarasından çoğunu sömürgeleştiren ve ürettiklerini zor kullanarak o pazarların haklarına tükettiren Fransız, İngiliz, Hollanda, Belçika, İspanya, Portekiz ve Avrupa’nın “kabadayı” sı Almanya, verimli edebiyatları yeşerten memleketlerdir.
16.Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E)V.
Rutkay Aziz’in oyunlarına seyirci olarak katılırken yaptığımız iş, diyaloglarda gelişen çözüm yollarını kendi düşüncemizde sürdürmektir. Tiyatrodan çıkarken oyunun bittiği kanısı uyanmaz bizde. Oyun sürmektedir.—-.
17.Anlamın akışına göre, parçanın sonun getirilmesi gereken en uygun cümle aşağıdakilerden hangisidir?
A) Günlük yaşam da bir oyun değil mi?
B) Çözüm yolları düşünerek döneriz evlerimize.
C) Bir bitmemişlik, bir süreklilik vardır bazı oyunlarda.
D) İşte bu nedenle oyunlar tazeliğini canlılığını sürdürür.
E) Doğru, doğaya uygunluktur, doğanın özündedir onun için.
“Edebiyat kanatlanamaz, gösterir; telkin etmez, düşündürür; hüküm vermeye yol açar; iddia etmez, okuyucunun net ve kabul, durum ve ruh tercihini serbest bırakan bir dünya kurar. Görevi budur ve bunu başardığı ölçüde değerlidir.
18.Yukarıdaki paragraf aşağıdaki sorulardan hangisine verilmiş bir yanıt olabilir?
A) Sizce edebiyat nedir?
B) Edebiyatın görevi işlevi ne olmalıdır?
C) Edebiyatın değeri nasıl oluşur?
D) Edebiyat kim tarafından oluşturulur?
E) Edebiyat yönlendirici mi olmalıdır?
Göremez oldum onları artık… Sanki gerçek bulutlarla bir oldular. Göremiyorum; ama rüzgarın sesinde dem çekişlerini duyuyorum. Mermer basamaklardan inerken uçuşan beyaz tüyler gözlerimi alıyor. Ürperiyorum! Bizden sonra bizi hatırlatan hatıra kırıntıları bunlar… Uçuyor, uçuşuyorlar… Muhakkak ki birkaç dakika sonra o tüylerden eser kalmayacak. Belki rüzgar da duracak; ama serviler bomboş çeşmeden bir şeyler soracak, taşlar, bağrı yanıklara her zaman serinlikler sunacak.
19.Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir?
A) Yoruma B) Gözleme C) Öyküleme D) Karşılaştırma E) Harekete
“Pek çok şeyi kitaplarda öğrendim.” dersem az şey söylemiş olurum. Bedbaht olduğum zamanlarda kitap beni mesut etti dersem, kitap okuyan herkesin bildiği bir gerçeği tekrarlamış sayılırım; ama bazı gerçekleri tekrarlamakta yarar vardır. Kitap denilen varlığın gerçekten büyülü bir mutluluk kutusu olduğuna herkesi inandırabilseydik, dünyanın yüzü ve insanların yaşa-mı değişirdi.
20.Bu paragraftan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz?
A) İnsanlar pek çok bilgiyi kitaplardan öğrenir.
B) Kitaplar gerçek okuyucularını mutlu eder.
C) Kitaplar insanları bir hayal dünyasına sürükler.
D) Kitapları severek okuyan insanların yaşamı değişir.
E) Kitaplar, gerçekçi mutluluk dağıtan birer kutudur.
YANITLAR
1. | E | 11. | C |
2. | E | 12. | E |
3. | E | 13. | B |
4. | C | 14. | B |
5. | D | 15. | C |
6. | C | 16. | D |
7. | D | 17. | B |
8. | D | 18. | B |
9. | B | 19. | D |
10. | A | 20. | D |
* Kimi sorularda içerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…