Pazartesi , Nisan 29 2024
Flaş Haber

ÖDEV TESTİ 10

Göçebeler aynı ülke sınırları içinde yerleşik bir düzene geçmemiş olan insanlardır. Yerleşiklerin, çeşitli sebeplerle bunların dönüp dolaşmasından rahatsız oldukları ve bunlara yerleşmelerini buyurdukları gözlemlenir. Göçmenlik ise daha farklı ve geniş bir durumdur. Tabii her şeye rağmen göçebelik, göçmenlikten daha az üzüntü doğuran bir olgudur.

1.Yukarıdaki parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır basmaktadır?

A) Açıklama B) Betimleme C) Karşılaştırma   D) Öyküleme E) Tanık Gösterme

 

 

Sende anlaşılmaz bir saplantı var. Bir şair, yapıtında kendini sergilerse, iç dünyası, çevresi, ilişkileriyle kendini şiirine koyarsa, biçimsel kaygılarını geriye iter diye düşünüyorsun. Bu çok yanlış. Tersine şairin biçimsel kaygıları dengelenir, gereksiz oyunlara sapıp yozlaşması önlenir.

2.Yukarıdaki paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden en çok hangisine başvurulmuştur?

A) Öyküleme    B) Betimleme        C) Tartışma   D) Karşılaştırma E) Tanık Gösterme

 

 

Sokaktan bir asfalt delme makinesinin dayanılmaz gürültüsü geliyor. Matkabının asfaltı parçaladığı gibi, gürültüsü de sabırlı sessizliği paramparça ediyor. Her şey hızla değişiyorken yeni durumlara iyi kötü ayak uydurmaya çalışıyor olsam da biraz geride kalıyorum. Hayata karşı gerektiği kadar tutumlu davranamadığını!, bir zaman karar kılıp bir yere ait olmadığımı, giriştiğim işlerin sonunu önceden hesaplama yetimin pek gelişmemiş olduğunu ve önceliklerimin değişip durduğunu biliyorum.

3.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Duyguları yansıtma

B) Benzetmeye başvurma

C) İşitsel öğelerden yararlanma

D) Kişileştirmeden yararlanma

E) Örneklerden yararlanma

 

 

Sanatların kendilerine özgü nitelikleri var. Sanatçılar o niteliklerin dışına taşamazlar. Mimarlık müziğin yaptığını yapamaz, müzik de mimarlığın yaptığını yapamaz. Sanatların çakışan ortak alanları bulunabilir ama çakışmayan alanlarıdır asıl niteliklerini belirleyen. Müzik sizin için dünyanın en büyük sanatı olabilir ama müziğin içine girip oturamazsınız. Ondan böyle bir şey de beklemezsiniz zaten.

 4.Yukarıdaki paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden en çok hangisine başvurulmuştur?

A) Tanık Gösterme B) Karşılaştırma C) Öyküleme  D) Betimleme E) Tartışma

 

Çalışırken üstüne giydiği her yanı yağ lekeleriyle dolu beyaz gömleği, yorgunluktan kanlanmış gözleri, dağınık saçları ve üstüne sinen tuhaf mum kokusuyla, içinde binlerce mumun yandığı ateş sarayını terk edip çıktı. O çıktıktan sonra bütün mumlar birkaç dakika arayla sönmeye başladılar. Bahçenin ortasındaki o ışık küresi hızla soluklaşarak söndü.

5.Bu paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi kullanılmıştır?

A) Betimleme – Karşılaştırma B) Öyküleme – Betimleme

C) Tanık Gösterme – Açıklama D) Örnekleme – Öyküleme

E) Betimleme – Tartışma

 

 

Henüz her şey yolundayken bedenim bana yabancılaşmaya başlamışken daha, bütün tanışmalardan, başlangıç ve bitişlerden, sevecenlik, aşağılanma, ayrılık ya da gidiş dönüşlerden, büyük bunalımlar ve şaşkın, yaralı dolaşmalardan sonra bir gün acı çekmekten bıkmış olduğumu düşünüp düz bir çizgiyi özledim. Yatağında uslu bir su gibi akmaya özendim. Yorgunluk belki. Güvenli bir limanda bir solukluk dinlenme. Çiçek yetiştirme, kedi besleme dönemi. 

6.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır?

A) Duyguları yansıtmaya B) Benzetme yapmaya

C) Betimleyici anlatıma D) Görsel öğelere ağırlık vermeye

E) Birinci kişinin ağzından anlatmaya

 

 

Günü parçalara bölüp her parçasına çeşitli anlamlar yüklediğimiz gibi, yılı da mevsimlere ayırırız. Günün bölümleri ve mevsimleriyle insan ömrünün devreleri arasında ilişkiler kurarız. Mesela tan vakti, bahara ve gençliğe; öğle, yaz ortasına ve insanın olgunluğuna; ikindi güz mevsimine ve ihtiyarlık dönemine; gurup vakti ise, güzün kışa dönmesine ve insanın dünyadan göçüşüne benzer v.s.

7.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?

A) Tartışma B) Örnekleme     C) Öyküleme  D) Betimleme E) Tanımlama

 

Gökova Koyu, körfezin kuzeybatısında küçük bir girinti şeklindedir. Beton rıhtım üzerindeki iskele koyun belirlenmesini sağlar. Doğusunda denize dökülen ırmak, kum bir sığlık oluşturur. Irmağın kuzeyindeki köyün meydanında küçük bir lokanta var. Çınar ağaçlarının altındaki bu lokantada kuş cıvıltıları iştahınızı açar. Çınar ağaçları yemek zevkinize eşlik eder.

8.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir?

A) Betimleyici anlatıma

B) Görme ve işitme duyularıyla seçilen ayrıntılara

C) Sıfatlardan yararlanmaya

D) Kişileştirmeye

E) Örneklerden yararlanmaya

 

Bakırcılar çarşısından yükselen ritmik çekiç sesleri, başka nerede emeğin en yüce değer olduğunu vitrinin camında afişe eden isimlik yazıcısının feryadına karışabilir. Siyah takım elbisesi, sivri topuklu ayakkabıları, uzun gri saçları, pos bıyığı, parmağındaki iri gümüş yüzüğü ile dükkânının önünde oturan Kamil Usta’nın sessiz isyanıyla bütünleşebilir.

9.Bu parçada ayrıntıların seçiminde aşağıdaki duyuların hangisinden yararlanılmıştır?

A) İşitme – koklama B) Görme – koklama

C) İşitme – görme    D) Dokunma – tatma

E) Görme – dokunma

 

 

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte arkadaşlarla İshak Paşa Sarayını görmek için yola çıktık. Yolda giderken bazı arkadaşlar saray ve çevresinin korumaya alınmış, bekçili bir yer olduğunu söylediler. Saraya vardığımızda hayal kırıklığına uğramıştık. Sarayın çevresindeki duvarlar yer yer yıkılmış gedik gedik olmuştu. Kitabeleri okunmayacak kadar kararmış. İçerisini çobanların attığı yiyecek artıkları, naylon poşetler kaplamıştı.

10.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangilerine başvurulmuştur?

A) Betimleme – Karşılaştırma

B) Öyküleme – Betimleme

C) Tartışma – Açıklama

D) Karşılaştırma –Öyküleme

E) Açıklama – Karşılaştırma

 

 

Kapıdan içeri girerken ilk dikkati çeken sol tarafta yere konmuş ufak kömür mangallarıydı. Üzerlerine ufak bacalar konmuş, kömürler çıtır çıtır yanıyordu. Bazıları daha yeni yanmaya başlamış, kömürlerin küçük bir köşesi kızarmış, bazılarının ise bütün kömürleri kor haline gelmişti. Girişin üstü kapalı olduğu için sürekli gölgelikti ve bu nedenle yosun tutmuştu, çevrede ağır bir yosun kokusu vardı.

11.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?

A) Betimleme         B) Tartışma         C) Karşılaştırma   D) Öyküleme              E) Tanık gösterme

 

 

Edebiyatımızın ilk ürünleri göçebe bir kültürün belirleyici izlerini taşımaktadır. Kimi araştırmacılara göre 5. yüzyılda oluşan, bir bakıma daha da öteye götürebileceğimiz bu ürünlerde, yiğitlik, kahramanlık, doğaya ve hayvanlara sevgi, binicilik, ata ve savaş araçlarına bağlılık, doğal olaylar karşısındaki şaşma ve ürküntü gibi konular işlenmiştir.

12.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?

A) Açıklama B) Betimleme C) Öyküleme    D) Tanık gösterme        E) Örnekleme

 

 

Romancı, psikologla yolunu zaman zaman birleştirip zaman zaman da ayıran bir kişidir. Yalnız bir psikolog gibi bütün insan davranışlarını çözmeye çalışmaz. Onun nedenlerini kurcalama gereği duymaz ve doğrudan sonuçlarıyla ilgilenir. Psikolog İse neyin, niçin, nasıl yapıldığını enine boyuna kurcalar. Nedenlere, sonuçlardan çok daha önem verir.

13.Bu parçada yazar, aşağıdakilerden hangisine başvurmuştur?

A) Betimleme      B) Öyküleme         C) Tanımlama   D) Karşılaştırma        E) Örnekleme

 

 

Ölüm olgusu ve ölüm korkusu bütün insanlarda önemli bir yer tutar. Buna rağmen tartışılmaz, gündeme getirilmez, onunla ilgili fırtına yüreğinizde esip durur. Ancak toplumun bireylerinin geneline yakınının örtbas ettiği bu korku sanatçıların elinde ölümsüz dizelere dökülmüş, birçok şair bunu dile getirmiştir. Necip Fazıl, Cahit Sıtkı, Yahya Kemal, Abdülhak Hamit, Ziya Osman Saba dizelerinde ölümün abidesini dikmişlerdir.

14.Bu parçanın yazarı, düşünceyi geliştirmek için aşağıdakilerden hangisine başvurmuştur?

A) Tanımlama    B) Karşılaştırma     C)Tanık gösterme    D) Örnekleme        E) Tartışma

 

 

Gençler bütün yaz boyunca bu sahilde yaşarlar. Voleybol oynarlar, denize girerler, yemeklerini yerler, kısacası burada yaşarlar. Tuttukları balıklara saldıran martılarla eğlenirler. Balık pişirmek için yaktıkları ateşin üzerinden atlarlar. Sahil boyunca uzun yürüyüşlere çıkarlar. Akşam güneş battı mı tatlı bir yorgunluk içinde eve dönerler. Onlar eve döndüklerinde evdekiler akşam yemeğini çoğunlukla yemiş olur.

15.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?

A) Betimleme      B) Örnekleme    C) Öyküleme   D) Tanık gösterme       E) Tanımlama

 

 

Şair, yoksullar kadar olmasa bile zenginlerin de yaşantısından ufak kesitler sunuyor. Sözgelişi akşamleyin yorgun argın evine dönen bir işçinin iç dünyasını, otobüsle şehre gidip gelen köylülerin konuşmalarını, ince hastalığa yakalanarak ölen bir emekçinin serüvenini, meyve bahçesine kimseyi sokmayan cimri Hacı Beyin hikâyesini anlatıyor.

16.Yukarıdaki paragrafta aşağıdaki anlatım biçimlerinden en çok hangisine başvurulmuştur?

A) Açıklama   B) Öyküleme    C) Tanık Gösterme   D) Örnekleme   E) Betimleme

 

Yüksek tavanlı bir koca oda, solda iki büyük pencere, yokuşa ve girişe bakıyor. Hemen yanlarında üç tane masa, içeride üç hanım var. Biri kısaca boylu, tıknaz, kısa sarı saçları var, üzerinde koyu yeşil tayyör, ayakta ve arkası dönük, ortadaki masada duran klasörlerde bir şeyler arıyor.

17.Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır basmaktadır?

A) Açıklama   B) Betimleme    C) Öyküleme   D) Örnekleme            E) Tartışma

 

 

Akşamüstü gidin Hasankeyf’e. Güneş keskinliğini kaybedip güzelliğine büründüğünde bir başkadır Hasankeyf. Ona giden yolda sağınızda bizi kollayan dağlar, kesilmişçesine iner Dicle’nin suyuna. Bazen nehirden çıkıp kayaların göğsüne yaslanmış yemyeşil bir bayır, bazen yolla nehir arasında kadife çimenler görürsünüz.

18.Yukarıdaki parçada aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır?

A) Kişileştirmeden yararlanmaya
B) Benzetme yapmaya
C) Duygulara yer vermeye
D) Nesnel bir anlatıma
E) İzlenimleri belirtmeye

 

 

Şifalı bitkileri toplama işlemi sırasında dikkatli olmak gerekir. Yalnızca temiz olan ve böceklerden arınmış olan bitkiler toplanmalıdır. Bunlar güzel ve güneşli günlerde kuruyken yani üzerinde çiy yokken koparılmalıdır. Kimyasal maddelerle ilaçlanmış topraklar, tarlalar, çayırlar, kirli kıyılar, tren yolu kenarları, otoyol kenarları bitki toplamak için elverişsiz bölgelerdir.

19.Yukarıdaki parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır basmaktadır?

A) Öyküleme   B) Açıklama    C) Tanık Gösterme   D) Betimleme          E) Tartışma

 

 

 

Tekne geldi, önlerinden geçti, buruna vardı, oradan geriye döndü. Teknenin içinden çok uzun boylu, uzun sarı sakallı, kırmızı kuşaklı, avurdu avurduna geçmiş, püsküllü kırmızı fesli, kalın kaşlı, beyazı çok büyük yeşil gözlü bir adam iskeleye atladı. Arkasındaki fistanı kırmızı, yeşil, mavi çiçekli kadın çocuklarını teker teker alıp iskelenin üstündeki kocasına veriyordu.
20. Yukarıdaki parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır basmaktadır?

A) Örnekleme             B) Betimleme                C) Açıklama   D) Tanık Gösterme    E) Karşılaştırma

 

YANITLAR

1.   c 11.  A
2.  C 12.  A
3.  E 13.  D
4.  E 14.  D
5.  B 15.  C
6.  D 16.  D
7.  B 17.  B
8.  E 18.  D
9.  C 19.  B
10  B 20  B

 

* Kimi sorularda içerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…

Hakkında Hasan Hüseyin KÖKEN

3 Ocak 1958'de Eskişehir Seyitgazi'de doğdu. İlkokul,ortaokul ve Liseyi Eskişehir'de,Yüksek öğrenimini Eskişehir ve İstanbul'da tamamladı.Eskişehir Eğitim Enstitüsü'den 1980'de mezun oldu. 1991'de Anadolu Üniveritesi Açık Öğretim Fakültesi'nde lisans tamamladı.Giresun Bulancak Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği (1980-1986),Kastamonu Tosya Endüstri Meslek Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği ve Müdür Başyardımcılığı (1986-1990), Sakarya Geyve Alifuatpaşa Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği (1990-1993), Sakarya Ozanlar Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği (1993-1995), Sakarya Özel Tansel Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği (1995-1998), Sakarya Özel Tansel Dershanesi Türkçe Öğretmenliği ve Kurum Müdürlüğü (1998-1999), Ankara Birikim Dershanesi Türkçe Öğretmenliği (1999-2000), Ankara Bilge 2000 Dershanesi Türkçe Öğretmenliği (2000-2002), Ankara Çubuk Dershanesi Türkçe Öğretmenliği (2003-2005), Ankara Seviye Dershanesi -Ankara Polatlı Sistem Dershanesi Türkçe Öğretmenliği (2005-2007), Ankara Dershanelerinde Türkçe Öğretmenliği, Yöneticilikler. (2007-2011), Kocaeli İzmit American Life MEB Danışmanlığı (2011-...)

Ayrıca Kontrol Et

ÖDEV TESTİ 7

O dönemde Şirket-i Hayriye (Şimdiki Şehir Hatları) va-purlarının satıcıları simitlerini Beylerbeyi’nden alırlardı. Yukarı Boğaz’a ya …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir