Başarı tamamıyla sansa bağlıdır;
İnanmazsanız başarısız insanlara sorun.
1.Yukarıdaki cümleyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Başarının tamamıyla sansa bağlı olduğu
B) Şansın başarıda fazla bir etkisinin olmadığı
C) Başarısız insanların şanssızlar arasında aranması gerektiği
D) Şansın başarı yolunda insana her zaman yardımcı olamayacağı
E) Başarıyı elde edemeyen insanların şanssızlıktan yakındığı
Aydınladınız, konuşmalarının arasına İngilizce sözcükler katmazlarsa, bilgisiz görüneceklerini sanıyorlar. Medya, bu olumsuz akımın öncülüğünü yapıyor. Devletin hazırladığı “Türk Dilini Koruma Kanunu” tasarısına ilk önce bu kesim karşı çıkıyor.
2.Bu paragrafın düşüncesini içeren cümle aşağıdakilerden hangisidir?
A) Medya ve aydınlarımız, konuşmalarında İngilizce sözcük kullanmayı “kültürlü olmak” olarak değerlendirmektedir.
B) Medya, dilimizi korumak için çıkarılan kanunu reddetmektedir.
C) İngilizce bilmeyenler, kültürsüz insanlardır.
D) Aydınlarımız, konuşmalarında sık sık İngilizce sözcüklere başvurmaktadır.
E) Medya, İngilizceye Türkçeden fazla önem vermektedir
3. “Kısmeti kesik köpek, Kurban Bayramında sılaya gider.” Aşağıdakilerden hangisi, yukarıdaki atasözüyle anlamca benzeşir?
A) Öksüz hırsızlığa çıkmış, ay akşamdan doğmuş.
B) Eşeği düğüne çağırmışlar, “Ya odun eksik ya su.”demiş.
C) Koyun sürüsüne, kurt parasız bekçilik eder.
D) Kurt dumanlı havayı sever.
E) Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur.
Daha da ilginci aynı dönemde çıkmış kimi yazılarında şiirin konuşma dilinden beslenmesinden dem vurmuşken, burada şiirin konuşma dilinden farklı bir dille yazılması gerektiğini sürmesiydi.
4.Bu parçada kendisinden söz edilen kişi için aşağıdakilerden hangisini söylemek doğru olur?
A) Tutarsız B) Özgün C) Etkili D) Gerçekçi E) Şekilci
Cepheleşme mantığına dayalı yapılar, düşmanlarının yok olmasını istemezler; çünkü bu, kendi varlıklarının gereksizleşmesi ve anlamsızlaşması demektir.
5.Bu cümlede vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerin hangisidir?
A) Düşmanca ilişkiler cepheleşmeleri doğurur.
B) Zıtlıklara dayanan oluşumlar, düşman taraflar yaratır.
C) Taraflılık, bazı yapılara anlam kazandırır.
D) Düşmanlarının gittikçe artması, cepheleşmenin varlığını değilse bile anlamını yok eder.
E) Cepheleşmenin varlığı, bir düşman tarafın varlığından bağımsızdır.
(l) Milli edebiyat akımının başlattığı hareketlerden biri de yerli kaynaklara dönerek masalları, destanları, halk hikâyelerini yeniden canlandırma ve değerlendirme çabası olmuştur. (II) Ziya Gökalp, Türk masallarını yeniden işlemiştir, (III) Fuat Köprülü, Nasrettin Hoca fıkralarını koşuk biçiminde yazmıştır. (IV) Daha sonraki kuşaklar da günümüze kadar sürdürmüşlerdir bu girişimi. (V) Ancak şiirde, öyküde, oyunda saptanan bu girişim 1950’lerden önceki romanda pek görülmez.
6.Bu parçada anlatılanlarla ilgili örnekler, numaralanmış cümlelerin hangilerinde verilmiştir?
A)I. ve II B) II. ve V. C) II. ve III. D) l. ve V. E) IV. ve V.
Gerçek sanatçı geçmişi inkar etmez; ancak taklide de yeltenmez.
7.Bu cümleye anlamca en yakın cümle aşağıdakilerden hangisidir?
A) Geçmişte de önemli ve nitelikli eserler verilmiştir.
B) Gerçek sanatçı, hiç unutulmayan sanatçıdır.
C) Sanatçı, kendini geliştirmek için geçmişten kopmamalıdır.
D) Gerçek sanatçı, kendinden önceki eserlerden yararlanarak kendi sanatını yönlendirir.
E) Daha önceki eserler, sanata ve sanatçıya yol gösterici bir nitelik taşır.
(l) Tarık Buğra, haklı olarak, yeterince anlaşılmadığına inanır ve zaman zaman bu durumdan samimiyetle yakınırdı. (II) Sanırım, Türkiye Yazarlar Birliği çevresinin son zamanlarda gösterdiği yakın ilgi, onu çok memnun etmişti.(III) Kendisini ölüme götüren hastalığa yakalanıp hastaneye yatırıldığında, gazetedeki köşemde “Geçmiş olsun Tank Ağabey!” diye bir yazı yazmıştım. (IV) Ameliyattan sonra ziyaretine gittiğimde: “Sana çok teşekkür ederim!” deyişindeki içtenliği unutamıyorum. (V) Gözleri dolmuştu ve sesi titriyordu.
8.Yazar, bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde, “kendi duygularına” yer vermemiştir?
A) l. ve II. B)II ve III C) III. ve IV. D) III. ve V E) III ve V
9.Düşüncenin sıralanışı bakımından, “Vermek kazancın ilk adımıdır, adım yürüyüştür, yürüyüş sorumluluk ister.” cümlesi ile aşağıdakilerden hangisi arasında bir benzerlik vardır?
A) Bu yola düşmanımı bulmak, sokakları tanımak kendimi restore etmek için çıktım.
B) Başarı, düzenli çalışmak, çalıştığın derse yoğunlaşabilmek ve dinlenmeyi bilmekle sağlanır.
C) İdealleri olan, ideallerini yerine getirmek için çalışan, çalışırken sabreden insanlar amaçlarına ulaşır.
D) Duygular, aklın önündeki engeldir; akıl duyguyla karışırsa, ortaya sağlıklı kararlar çıkmaz.
E) Aramak, çözümün ilk şartıdır, şart direnmektir, direnmek güçtür.
I. Ders kitaplarında, günümüz Türk edebiyatına ve yazarlarına daha çok yer verilmelidir.
II. Ortaöğretimde edebiyat dersi programları, öğrencileri bu dersten soğutan bir müze görünümündedir.
III. Günümüz Türk edebiyatı, kendini gençlere sevdirecek pek çok olumlu özelliğe sahiptir.
IV. Edebiyat öğretiminde, günümüze ait metinlere öncelik verilmelidir.
10. Bu cümlelerden hangileri, savunulan düşünce bakımından birbirine en yakındır?
A) I ve III. B) II. ve IV. C) III. ve IV. D) l. ve IV. E) II Ve III
Duyguların hakim olduğu yapıtlar, kalıcı olmaktan uzaktır, (l) Bu tür yapıtların başarısı saman alevi gibidir. (II) Bir dönem çok popülerdir, bir dönem sahafların tozlu raflarında meraklılarını beklerler sabırla. (III) Kimi zaman kendi yazarları tarafından bile ihanete uğrarlar. (IV) Duygular kalmaz, kendilerini oluşturan olaylarla geçip gider.(V) Duygularına kapılarak yazanlar en sevdikleri, en beğendikleri sözlerden soğurlar.
11.Bu parçada anlatılanların gerekçesi, numaralanmış cümlelerin hangisinde verilmiştir?
A) l. B)II. C)III. D) IV. E)V.
12. Aşağıdakilerin hangisinde dolaylı anlatıma örnek vardır?
A) Bu durumda iki taraftan birinin boyun eğmesi gerekliydi.
B) Sen söylemesen de ben onu uyaracaktım.
C) Başkan herhangi bir usulsüzlüğe rastlanmadığını belirtti.
D) Kahkahayla gülüyor ve “Aldandın!” diyordu.
E) O istemiyor diye gitmekten vazgeçtik.
13.Aşağıdaki cümlelerden hangisi “kanıtlanabilirlik” açısından farklıdır?
A) Biz, Batı’ya benzemek yerine kendimiz olmaya çalışsaydık, daha çabuk kalkınırdık.
B) Anadolu liselerinde yabancı dille eğitim görmek ülkemin gençleri adına büyük bir şanstır.
C) Herkesin dostu olan, gerçekte kimseye dost değildir.
D) Bu ülkenin insanları günün en sıcak saatinde işlerini bırakır, istirahata çekilirler,
E) Yirmi dördüncü baskısı yapılan kitabın, bu ilgiyi hak etmediğini düşünüyorum.
‘’Söz var, söyleyenle; söyleyen var, söylediği sözle büyür.”
14.Aşağıdaki cümlelerin hangisi bu cümlenin anlamıyla ilgili değildir?
A) Bazı kişiler düşüncelerini açıklamaktan çekinir.
B) Sözün güzelliği kadar, söyleyenin kimliği de önemlidir.
C) Anlam kişide değil, kişinin sözündedir.
D) Söze değer kazandıran, söyleyenin kimliğidir.
E) Sözün anlamı, söyleyene göre önem kazanır.
(l) Son romanında mümkün olduğu kadar kişiliğini gizlemeye çalışmış. (II) Yaptığı uzun tasvir ve tahlillerle, mekan ve olayları okurun gözünde canlandırmış. (III) Bu betimlemeleri biraz daha uzatsaymış eser okunmayacak hale gelirmiş. (IV) Sağlam cümleleri ve amiyane tabirlerden kaçınması romanı daha da güzelleştirmiş. (V) Sonuç olarak, rahat okunan, gerçeklere bağlı, sağlam üsluplu güzel bir roman çıkmış ortaya.
15.Bu parçada numaralandırılmış cümlelerden hangisinde birbirine koşul-sonuç ilişkisiyle bağlanmış iki yargı vardır?
A) l. B)II. C)III. D) IV. E)V.
Öğrenim, meyvenin kendisi değil, bilgi ağacından meyve toplamaya yarayan bir merdivendir.
16.Bu özdeyişle asıl vurgulanmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öğrenim görmenin asıl amacının bilgi vermek olduğu
B) Öğrenimin sağlayacağı meyvelerden yararlanmanın güçlüğü
C) İyi bir öğrenimin bilgi kazandırmaktan çok, bilgi edinmenin yöntemini öğrettiği
D) Bilgisiz insanın, yaşamın sunduğu meyvelerden yeterince yararlanamayacağı
E) Öğrenimin asıl amacının, gençleri hayata hazırlamak olduğu
17. Aşağıdakilerden hangisinde ”biri ötekinin yorumu olarak birbirine bağlanan” iki yargı verilmiştir?
A) Yaptığı her işin hesabını yapıyor; kuşkucu bir kişiliğe sahip olsa gerek.
B) Polisler yabancı olduğunu anlamış ve gemiye binmeden kıskıvrak yakalamışlardı.
C) Trafik çok sıkışıktı, bundan daha erken gelmemiz mümkün değildi.
D) Onun ezgileri ikimizi de büyülemişti, çıkışta iki kasetini de aldık.
E) Bayan bir resim öğretmenimiz vardı, elinden fırçayı bırakmazdı.
(l) Bir sanat eserini değerlendirirken kullanacağımız ölçü, aynı türdeki diğerleri olmalıdır. (II) Çünkü eleştirmen, kendi zevklerini bir kenara bırakarak nesnel olmak zorundadır. (III) Sanatçının kişilik özelliklerini İşin içine katarsak bir çıkmaz sokağa gireriz. (IV) Herkesçe kabul edilebilecek, tartışılmayan yargılara ulaşmak zorundayız. (V) Zaten bir sanat yapıtının da nasıl oluştuğunu kesin olarak söylemek zordur.
18.Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerden hangi ikisi yakın anlamlıdır?
A) II. ve III. B) l. ve IV. C) II. ve IV. B) D)l. ve V. E) II. ve V.
Her insan gibi zaman zaman ben de hata yaptım, ama hatalarımdan ders almayı bildim.
19.Bu sözleri söyleyen kişi, aşağıdakilerden hangisine dikkat çekmektedir?
A) Çok hata yaptığına
B) Hatasının büyük olduğuna
C) İnsanların hata yapabileceğine
D) Kendisinin başkalarından etkilendiğine
E) Hatalarını önemli olmadığına
Sanatçı, öyle bir yoldan geçsin ki, onun yapıtını oku-yanlar farklı bir yoldan gittiğini hemen anlasınlar.
20.Aşağıdakilerden hangisi anlam bakımından bu cümleye en yakındır?
A) Sanatçı, kimsenin cesaret edemediği konuları işlemelidir.
B) Sanatçı, kendisini başarıya götürecek yollardan yalnız birini seçmelidir.
C) Sanatçı, üslubu yönüyle özgün olmalı, taklit edilememelidir.
D) Sanatçıyı, kişisel konuları işlemek başarılı kılar.
E) Sanatçının; sanatçı kimliği, kendisini ayrıcalıklı kılar.
YANITLAR
1. | E | 11. | D |
2. | A | 12. | C |
3. | A | 13. | D |
4. | A | 14. | A |
5. | C | 15. | C |
6. | C | 16. | C |
7. | D | 17. | A |
8. | D | 18. | C |
9. | E | 19. | C |
10. | D | 20. | C |
* Kimi sorularda içerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…